Balkanlar gezimizin ilk ilk ayağı olan Kotor ve Budva, belki bugüne dek çok sık adını duymadığınız, şeker gibi şipşirin iki kent.
Minicikler, ama bu minik bedenleri içerisinde gayet konsantre güzellikler içeriyorlar.
Biz gittiğimizde biraz yağış vardı, ama bu bile bizim buraları çok, ama çok sevmemize engel olamadı
Saraybosna’da uçaktan iner inmez yaÄŸmur altında yollara düşüp sınırı geçip KaradaÄŸ’a vardık.
Bu yollar bugüne dek gördüğüm en kötü yollardı diyebilirim.
Bosna Hersek içerisindeki KaradaÄŸ’a baÄŸlayan yollar bildiÄŸiniz köy yolu.
Mesafe o kadar uzak değil, yaklaşık 450 kmlik mesafeyi 6  saatte ancak katedebildik.
KaradaÄŸ’a girdikten sonra da adı üstünde sürekli daÄŸlık yerlerden geçtik.
DaÄŸlık yer olduÄŸu için birçok yer karlıydı…
Hatta bir ara yolda durduk, Neva inip karla oynadı.
Merva uyuyordu ve karın müjdesi bile açamadı gözünü!
Kotor’a vardığımızda bu zor yolculuÄŸa deÄŸdiÄŸini düşündük.
Kotor ve Budva birbirine çok benzeyen, iki şehir.
Her ikisinde de turistlerin başlıca ilgi odağı kale içerisindeki bölgeler ve mağazalar.
Her ikisinde de bol bol fotoğraf çekmek isteyeceksiniz çünkü binalar, pencereler, palmiyeler, liman, kısacası herşey, herşey çok güzel.
Önce Kotor fotoğraflarımızla başlayalım:
Yeşil panjurları görüp de etkilenmemek mümkün mü? Merva da kendisine verdiğim eski makinemi seyahat boyunca elinden düşürmedi.
Bu gezi boyunca çocuklar (özellikle de Neva) en çok saat kulelerini beğendiler.
Kotor’da gördüğünüz her detay çok güzel…
Kotor’da girdiÄŸimiz bir maÄŸazada kendimizi nefis ürünler arasında kaybetmiÅŸken, Ä°botane kahve içmek için nereyi tavsiye edeceklerini sordu maÄŸaza sahiplerine. Biz size kahve ikram edelim dediklerinde kulaklarıma inanamadım! MaÄŸazanın sahibi iki kardeÅŸten brii Işıl için seçtiÄŸim hediyeyi ve kendime aldığım mumları paketlerken, diÄŸeri de hemen Ä°botane’ye espresso hazırlayıp ikram etti. Tabii bu güzel jest hepimizin çok hoÅŸuna gitti!
Son olarak falezi de görüp Kotor’dan ayrıldık…
KaradaÄŸ’ın baÅŸkenti Podgorica için birkaç kaynakta çok sıkıcı diye okuduÄŸum için oraya gitmedik bile.
Kotor’dan doÄŸruca Budva’ya geçtik.
Budva da çok büyüleyici bir yer ve Dubrovnik’i andırıyor…
Kalenin içindeki daracık sokaklarda kaybolunca çok güzel yerler keÅŸfediliyor…
Tıpkı Ä°talya gibi Adriyatik kıyısında olan Budva’da Toskana havasını sezmek mümkün… GitmiÅŸken ben de bol bol içime çektim bu havayı çünkü beni çok mutlu ediyor bu taÅŸ duvarlar, dar sokaklar, renkli panjurlar ve  ferforje sandalyeler…
Limanı bana Portofino’yu anımsattı…
Biz gittiÄŸimizde yoktu, ama okuduÄŸuma göre Budva’da eski ÅŸehir dışında kale giriÅŸinden itibaren yaklaşık 2 km boyunca saÄŸlı sollu bir sokak pazarı kuruluyormuÅŸ ve burası neredeyse  eski ÅŸehirdeki kadar insanı toplayan bir yermiÅŸ. Yol boyunca birçok hediyelikçi, yeme içme yerleri hatta lunaparklar bile varmış ve fiyatlar daaa  Eski Åžehire göre oldukça makulmuÅŸ… Gidecek olanların aklında olsun…
Kotor ve Budva’yı da anlattım, kaldı geriye Mostar, SarayBosna ve Travnik…
Son Yorumlar