Kontrol denildiğinde…*

Kontrol denildiğinde…

 

Tavanda mıyım, tabanda mı?

Annelik anlarımda beni gözlemleyen ve gözlemlememeyen arkadaşlarım benim iyi bir anne olduğumu düşünüyorlar.

Anladığım kadarıyla “İyi anne”nin açılımı şuymuş:

ü      Eğlenceli

ü      Sabırlı

ü      Çocuğuna vakit ayıran

Haftanın sadece 3 gününü çalışarak geçirdiğim, kalan 4 gün tamamen çocuklarımla olduğum düşünülecek olursa diğer annelere göre baştan 1-0 öndeyim zaten çünkü bu şekilde:

Neva ve Merva’ya kafadan daha fazla zaman ayırabiliyor,

Enerjimi saklayıp onlara daha sabırlı davranabiliyorum.

Bir de doğuştan büyüyememek ve çocuksu kalma özelliğim var ki, o da beni eğlenceli yapıyor sanırım.

Yazın bir kısmını çocuklarla terasta çadırda yatarak geçirdim ve elimdeki fenerle onlara yatmadan önce okumam gereken masalları okudum dersem, ya da kızlar her tramboline gittiğinde ben de onlarla beraber içeri girip zıpladım, zıpladım, zıpladım ve zıplamaya yine de doyamadım dersem sanırım burada ne demek istediğim daha iyi anlaşılır :))

Gelin görün kiii, başkalarının eğlenceli olarak gözlemlediği bu annenin de içi çelişkilerle dolu.

Evde kötü polisi oynamak zorunda olan diğer anneler gibi yani…

Daha doğrusu her anne gibi, ne de olsa kötü polis hep biz oluyoruz, babalarsa daha çok şımartma mekanizması! (Yoksa bu sadece kız çocuk babaları için mi geçerli, önüm arkam sağım solum kız çocuk olduğundan erkek babalarını pek gözlemleyemiyorum da!)

Neyse çelişkilerime geri dönersek…

İtiraf ediyorum ki ben bazen “Acaba kontrol manyağı mıyım, denetim işini abartıyor muyum???” diye endişeleniyorum.

Çünkü çocuklara televizyonu kapatma saatini, yatma saatini hatırlatan ve bunu ciddiyetle uygulamaya çalışan…

Şeker vb tadına doyum olmaz gıdaları onlara olabildiğince sınırlı vermeye çalışan…(Neva’nın tatlıya allerjisi olması da işin ayrı bir boyutu)

Kendi yataklarında yatmaktan başka seçeneklerinin olmadığını söyleyen… (Mesela bu sabah İbotane “Merva da, Neva da gecenin bir yarısı bizim yatağa gelirlerse senin tarafına yatmak istiyorlar, oysa benim tarafıma geçmek isteseler sana çaktırmamaya çalışarak onları yılarca idare edebilirdim!” diye bir itirafta bulundu.)

Oyuncaklarını toplamazlarsa sitenin bahçesine çıkamayacaklarını kararlılıkla söyleyen…

Vs vs vs…

Hep, ama hep benim!

Neyse ki yabancı bir dergiden yaptığım teste göre ben kontrol manyağı değilmişim, ama gevşek de hiç değilmişim, orta kararmışım.

Bunu öğrendim, rahat ettim!

Şimdi tüm bunları neden anlattım size, öyle değil mi?

Şunun için:

Yine aynı dergide okuduğum ve  çocuklara bazı şeyleri yaptırmak için, oyunsu yöntemler var ki, ben çok beğendim.

Anaokul öğretmenlerine ait olan bu uygulamalarla çocuklarımıza yapmaları gereken ama yapmak istemedikleri şeyleri oyunla öğretebiliriz diye düşünüyorum:

  • Oyuncak perisi

Çocuklar evde yokken gelen bir oyuncak perisi, oyuncakların toplanıp toplanmadığını kontrol eder.

Eğer oyuncaklar toplu duruyorsa, oyuncak perisi ödül olarak  bir yapıştırma veya minik bir oyuncak bırakır. Ne zaman geleceği hiç belli değildir, o yüzden oyuncaklar sürekli toplu durmalıdır. (Buna bayıldım mesela!)

  • Seçenek sunma

Çocuklar kontrolü ellerinde tutmak isterler o yüzden sizin tarafınızdan kabul edilebilecek birkaç seçenek sunmak akıllıcadır. (Ben bunu özel bir yere giderken kıyafet seçiminde veya TV izlemelerini istemediğimde kullanıyorum, örneğin televizyon izlemek yerine: Sana kitap okuyabilirim, bisikletinle evde gezebilirsin veya boyama yapabilirsin gbi)

  • Büyülü oyuncak

Arkadaşlarıyla oynarken, etrafı darmadağın ettilerse; yerdeki oyuncaklardan bir tanesinin büyülü olduğunu söyleyin. Hepsi büyülü parçayı toplayan kişi olmak için hevesle toplama işine girişeceklerdir. Kimse toplarken büyülü olan bu muydu diye soramaz çünkü sorarsa büyü bozulur.

Tüm oyuncaklar toplanınca büyülü parçayı kimin kaldırdığını açıklayabilirsiniz.  Kazanan meselaaa  akşam yemeğinde ne olacağına karar verebilir…

  • Bilye kavanozu

Çocuklarınız her doğru bir şey yaptığında, ya da bir süre uslu uslu oynadığında evdeki bir kavanoza bir taş/bilye/bozuk para atın, ya da bir panoda etiket biriktirin.  Kavanoz dolduğunda ya da 20 tane etiket biriktiğinde ödül olarak patlamış mısır/dondurma partisi yapabilirsiniz.

  • Görsel Hafıza

Küçük çocukların görsel hafızası daha iyidir, o yüzden oyuncaklarını doğru şekilde kaldırmasını istiyorsanız, oyuncak kutularını içine konması gereken oyuncakları kategorize eden bir resim/fotoğraf koyun.

  • Oyuncak banyosu:

Oyuncakların temizlenmesi gerektiğinde oyuncaklara çocuğunuza beraber banyo yaptırabilirsiniz. Böylelikle temizleme işi eğlenceye dönüşmüş olur.

İşte böyle…

*Ara ara eski yazılarımı buraya eklemeye karar verdim.

Seçip seçip ekleyeceğim, Anneyiz.biz’deyken okuyanlara 2. baskı olacak, ama nutmayın ki bir  kitabı iki farklı tarihte okuduğumuzda farklı şeyler özümseriz, çünkü… 

Aradan bir gün dahi geçse aynı kişi olmayabiliyoruz kimi zaman!

(Bu bakış açısıyla Kara Kitap’ı yeniden okumalıyım, ilk okuduğumda lisedeydim ve çok sevmiştim, özellikle de gazete yazılarını.)

Bu arada son bir senedir Doğan Kitap için okutmanlık yaptığım için eskisi gibi 4 günümüz yok beraber, ama zaten kızlar da artık 5,5 yaşındalar ve 5 gün okula gidiyorlar!

Comments

  1. AİDA says:

    BENCE SEN SÜPER EŞ SÜPER ANNESIN.KOCAMAN ÖPÜYORUM